Ünlülerin adası; acaba neden? Özellikleri çok fazla;
burası; HYDRA!
Yunanistan’da çok başka?
‘Hydrea’; antik çağdaki isim! Kutsal su kaynakları anlamını çıkarılabiliriz! Çünkü eskiden, adada su bolmuş ve kutsal olduğuna inanılırmış! Şimdi ise, tanker gemiler ile ana karadan geliyor su; çok acı!
Hydra’dayız! ‘Idra’ diyen de var. Yine mevsim döndü, yine masmavi pırıl pırıl denizlere hasretimiz bitti. Yunanistan’ın bu az bilinen adasına kırdık dümeni. Az bilinen derken, biz Türk’ler yani. Yoksa ada’nın popülerliği gündemde, yıllardır!
Kimler gelmiş, kimler geçmiş buralardan? İ.Ö. 3 bin’de kanıtlar var; Ada’ya dair! İ.Ö. 12.Y.Y.’da Dor istilasından söz ediliyor. Her daim bir deniz üssü tarihte; yanı sıra suyun o dönemde bolluğu ve iklim koşulları ile zamanla 8. Y.Y. civarı ciddi bir tarım diyarı; ayrıca hayvancılıkta var.
1566- 1829 tarihleri arası Osmanlı kontrolünde! Öncesinde ise; 350 yıl civarı Venedik kontrolü.
Çok Yunan adası gezdim, burada karşıma çıkan nüfus değişkenliğini görmedim! ‘Arvanite’ kimi yerde ise, ‘Arvanitler’. Aslında bu bir dilin lehçesi! Arnavutça’dan türemiş ve yüzyıllar öncesinde bu adaya ayak basıp yerleşik düzen kuran ve bu dili konuşan bir topluluk. Zamanla, Yunanlaşma!Tabi günümüzde ayırt etmek çok zor. İlk gelişler sonrası yerleşimler 1250’lerde, dini bütün bir topluluk. Ortodoks Hristiyanlar.
Hydra’da bu denli zengin etnik dinsel yapının var olmasında, belki de onların da katkıları söz konusu. Altı manastır ve üç yüz civarı kilise ve şapelden söz edilir ki; acayip bir rakam bu, ada için.
Tekne ile yanaşınca, hemen limanın arkasında şık çan kulesi dikkat çeker. 17. ya da 18. Y.Y.’a tarihli ‘Panagia Kilisesi’ burası. Adanın ismi ile de anılır.Parosadasındaki kutsal PoseidonTapınağı’ndan kalan kesme taşların inşasında kullanılması, ayrı değer katar. Peki neden?Parosnerede, burası nerede? Ne, nasıl bir inanç; tabi emek? Adı ve tarifi yok.
Kutsalın adı, tarifi olur mu? Batı da, pek çok başka buna benzer yerleşikte aynı hikayeleri görürüz. Adanın üstlerinde neredeyse dip dibe denebilecek yakınlıkta ‘Profitis İlias’ ve ‘Ayia Efpraxia’ manastırları dikkate değer. İlyas Peygamber’e adanan 10. Y.Y. Diğeri, rahibe yetiştirmek adına yıllarca kullanılmış. Yine yukarılarda salt erkek din görevliler için yapılan ‘St. Elijah’ çok yeni 19. Y.Y.
‘Agios Kontantinos’ bir diğeri. Burada Din Müzesi’nin de varlığından söz edip, kapatalım bu bahsi.
Hydra; Saroadalarının parçası, Attika bölgesinde. 50 km2 yaklaşık alan ve sabit 3 milyon civarı nüfus ile anakara için de çok değerli. Bugün gelir tamamen turizmde. Pek çok konaklama tesisi varlığı önemli, ama daha önemlisi, yat turizmi! Avrupa’nın pek çok merkezinden, bazen daha uzaklardan da sayısız kaptan buraya dümen kırıyor, yelken basıyor.
Denizcilik her daim önemli olmuş Ada’da! 19. Y.Y.’da 10 bin denizci nüfus ve 125 parça gemiden söz ediliyor. Deniz ticareti için acayip bir rakam; o yıllarda!
E, benim teknem yok, nasıl geleceğim diyenler olabilir. Ulaşım çok basit buraya. Atina Pire Limanından gemiler, ya da güneyden ‘Peleponnes’denErmioniveyaHelilimanlarından tekne ile. Direkt ya da bazen başka adalara uğrayarak. Pire’den 2- 3 saat; güneyden ise 30 dakika 1 saat arası!
Hydra’nın 18. ve 19.Y.Y.’lardaki tarih sahnesindeki önemi, 20.Y.Y.’ın ikinci yarısından sonra başkalaşmış! Dönemin kimi ünlülerinin zaman içinde adaya gelmeleri, hatta uzun kalmaları ve yerleşmeleri, özellikle 60’lı ve 70’li yıllardan sonra Hydra’yı, St. Tropez ya da Capri ayarına getirmiş!
Yazar, çizer, oyuncu, şarkıcı, politikacı ne ararsanız var. Evler alınmış, partiler yapılmış.
Hydra’da çekilen iki adet filmin de adaya katkısını anlatalım. İlki; A girl in black. Siyah-beyaz, Kıbrıs’lı Yönetmen MihalisKakogiannis, kendi senaryosundan çekmiş.
Başrollerde Ellie Lambetive Dimitris Hornvar. Bu film, uluslararası arenada, Yunan sinemasının tanınır olmasını sağlayan ilk film. Çünkü, yabancı film dalında Altın Küre’yi almış ayrıca ‘Cannes Film Festivali’nde de Altın Palmiye’ye aday olmuş! Gelelim ikinciye; Boy on a dolphin. Yönetmen, Jean Negulesco, Alan Laddve Sophia Loren, başrollerde. Renkli, isimden de belli bir deniz hikayesi. Ve, Yunanistan’da çekilen ilk Hollywood filmi!
Hydra’ya demir atan ünlülerde sıra. The Beatles ve Rolling Stones üyeleri, Henry Miller, Picasso, Chagall, Brigitte Bardot, Elizabeth Taylor, Eric Clapton, Kennedy ve Onassis aile üyeleri, Maria Callas…
Ada ile ilginç hikayesi olan ünlüyü sona bıraktım. Çarpıcı çünkü. Leonard Cohen bu isim. Şair, müzisyen, romancı; kısaca tam anlamı ile sanatçı. Hydra ile tanışması; 26 yaşında.
Norveç’li romancı Axel Jensenve eşi Marianne burada yaşamaktalar. Yakın çevrelerinde, Avusturya’lı yazar Charmian Cliftve George Johnston’da var. Dedik ya; entellektüellerin vazgeçilmezi diye o yıllarda. Leonard Cohen’de bu gruptan bir davet alarak adaya geliyor. Çok seviyor, bir süre kalmaya karar veriyor. Yedi ay kadar sonra, büyükannesinin ölümü üzerine, 1500 Dolar kadar bir mirasa kavuşuyor. Bu parayla, o dönemde 200 yaşında, elektriği, suyu olmayan bir evi satın alıyor; limanın arkalarında. Cohen; artık tam anlamıyla adalı. Hikaye daha da ilginç bir hale geliyor. Kocası Axel Jensen’in kendisini aldattığını öğrenen genç Marianne, adamı terk ederek Hydra’da bir yaşam savaşı vermeye başlıyor. Zaman içinde yoluCohenile kesişiyor ve aşk başlıyor. Filmin devamıtam on yıl sürüyor! Mutlu birliktelik, ‘sanatçı’ya en verimli çağını yaşatıyor belki de. En güzel şarkılar, hikayeler, romanlar bu dönemde yazılıyor. Ve günün birinde uygarca bitiyor ilişki; Cohen ve Marianne ayrılıyor! Böyleliklefilmsonlanıyor. Ama Coheniçin sayısız ödüller gelmeye devam ediyor. Belki de Cohen’i; Hydra ve buradaki aşkı var ediyor!
Geçmişteki hikayelerden devam. 1792’de salgın hastalıkların ada nüfusunu çok azaltması söz konusu. Trajedi, çok sonra 2. Dünya savaşında da tekrar etmiş, kıtlık ve aç ölen insanlar. Yaşam bazen böyle!
Gezelim artık! Ada’da limanın her iki tarafında yürüme mesafesinde harika plajlar bekler sizi. Genel olarak bakalım biraz. En iyilerini tersten aldım ben. Seviyorum ya az bilineni. Hydroneta, Spilia, Limnionia; son olarak Aya Nikola!
Aynı zamanda köy olan ve herkesin bildikleri ise; Mandraki, Bisti, siyah çakıllıVlychos, Palamidas, Molos ve eskiden varlıklı ailelerin yazlıklarının bulunduğu Episkopi.
Dip not olsun; Kamini, 16.Y.Y.’dan bu yana merkez dışı en büyük balıkçı limanı. Önemli bir yat merkezi de burada.
Peki tüm bu güzellikleri nasıl gezeceğiz? Yürüyerek; belki de bisikletle. Resmi hizmetler dışında, adada motorlu taşıt kullanılmıyor. 500 civarı eşek ve katır taşıyor yükleri. Plajlara gitmek için çok yaygın deniz taxi’ler kullanılabilir.
Yazın sıcaklık ortalaması 30, kışın ise 15 derece. Keyifli restler ve kafeler her mevsim açık. Yunan mutfağının lezzetlerini tadabilirsiniz. Merkez ‘Hydra town’ civarında toplanmış her şey sanki. Hayat burada akıyor. Ama eşsiz lezzetlere, köylerdeki geleneksel mekanlarda daha fazla rastlanır. Merkezdeki kimi restler akşam yemek sonrası danslı mekanlara dönüşür ki; gençleri alır götürür bazen.
Zamanında burada dört mevsim yaşayan sayısız Yunan’lı zengin; müthiş malikhaneler yaptırmışlar. Liman civarında sıralanan bu yapılar, bugün bile tüm ihtişamları ile adayı ziyarete gelenleri karşılar gibi. 1700’lerin sonları ile 1800’lerin başlarına tarihlendikleri ve gezgin taş ustalarının ince işçilikleri ile bugünlere geldikleri söylenir Hydra’da! Bunların bir bölümü, sahiplerince otel ve galeriye dönüştürülmüş. Kimileri ise, müze ya da okul yapılması için kurumlara bağışlanmış. Örnekleyelim; Tombazis malikanesi; Atina Güzel Sanatlar Okulu’nun buradaki bir şubesi. Kountouriotis malikanesi, Ulusal Tarih Müzesi.Tsamados malikanesi ise, Denizcilik Akademisi.
Ziyaretçileri bekleyen başka yapılar arasında,Bizans Eserleri Müzesi, Deniz ve Tarih Arşivleri Müzesi ve Hydra Tiyatro ve Sanat Merkezi sayılabilir!
Hediyelikler bakalım biraz. Seçenek oldukça fazla, fiyatlarda! Bir isim; önemli gerçekten; Elena Votsi. Farklı bir tasarım ustası ki; eserleri ana karada sergilenir. Ada’da limanda; dükkan sahibi! Eserleri satışta. Fiyat için ipucu; Elena Votsi; Atina Olimpiyat Oyunları Madalya Tasarımcısı!
Adanın tek yerel ünlüsü bayanVotsi değil. Ülkeyi idare etmiş 5 başbakan, sayısız siyasetçi ve bürokrat buradan çıkmış!
Gelelim özel günlere! Ekim ayında Rebetiko günleri var. Benimde çok sevdiğim yerel müzik. Haziran ayında Andreas Miaoulisadına yapılan sergiler, konserler, yarışmalar. Kim bu? Yunan bağımsızlık savaşının önemli amirallerinden.
Hydra ilginç bir Yunan adası, 3-5 gün de gezilir, fakat enteresan, çok uzun zamanlar da kalınır. E, yıllar önce kalan bu kadar ünlünün, vardır bir bildiği!