Hayaletler köyü deniyor

KAYAKÖY

Evler yok gibi ama, muhteşem hikayeler var!

Burası, ‘Karimylassos’… Gerçek ismi budur; tarihsel anlamda!

‘Likya’ Uygarlığının önemli yerleşkelerinden birisi!

Beş bin yıl’a yaklaşan bir tarihsel döneme tanıklık etmiş!

Günümüzde ‘Kayaköy’ olarak biliniyor!

Uzun dönem burada yaşayan ‘Rum’ların belli sebeplerle, özellikle depremlerle bölgeyi terk edişi ile beraber bir hayalet köy olmuş! Bazıları bundan çok mutlu ama!

Yoğun olarak ‘Rum’ tebanın yaşam sürdüğü dönemde ‘Livissi’ denmiş buraya!

‘Kayaköy’ü, yıllar yıllar önce ziyaret etmiştim; 20 yıldan fazla önce belki?

Yine geldim, yine aşık oldum!

Elbette binalar çok daha yaşlanmış. Ama biriken anılar hep artmış!

Kimi evlerin yan duvarları yıkılmış, bazılarının kapıları… Hatta girilemeyenler var! Olsun, yine de çok güzel burada olmak.

Düşünsenize; geçmişte yaşamın cıvıl cıvıl aktığı dönemlere tanık olmayı; burada!

Bir vadi gibi düşünmeli köyün kurulduğu yerleşimi, yükseltili bir alan… En üsteki evlerden manzara muhteşem… En alttakilerin avantajı ise, kolay ulaşılma olanağı. 

‘Kayaköy’ şu an bir arkeolojik ören yeri statüsünde ve ücretle ziyaret edilebilir. Belli koruma alanları oluşturulmuş ama asla yeterli değil. Buranın çok ciddi bir tarihsel çalışmaya ihtiyacı var!

Kim bilir ne hikayeler çıkacaktır? Ayrılıklar, aşklar, mutluluklar ya da hüzünler; ama tarih en önemlisi!

Burası ‘Fethiye’; ‘Muğla’… Ama başka bir coğrafya sanki…

Denizden uzakta. Yaz’ı gerçekten sıcak…

‘Kayaköy’e en yakın deniz, ‘Gemile koyu ve adasıdır’; orası da başka değerlendirilir?

Seviyeden yükseltili bir alanda konuşlanmış köy, 3 bine yakın nüfusu ve bir o kadar da evi barındırmış geçmişinde! Okulu, kilisesi; bağ ve bahçeleri ile yaşam bulmuş burada insanlar.

‘Kayaköy’; günümüzde ne yazık ki uzaktan bir ağızdaki çürük dişler gibi görünüyor!

Zaman içimde yıkılan, yana yatan, tavanı, duvarı çöken hatta hepten yok olan o güzel olduğunu düşündüğümüz mimari varlıktan çok uzakta! Ama hala keyifle dolaşmaktan, hatta içinde kaybolmaktan ve bazı ziyaretçilere yol sormaktan zevk alıyoruz.

İşte bu; gerçek bir sihrin göstergesi… ‘Kayaköy’ sihirli.

Bölgeyi çok gezenler bilir; ‘Kayaköy’ ‘Fethiye’ ile ‘Ölüdeniz’ arasında yer alıyor. Bu anlamda hem ‘Fethiye’den hem de ‘Ölüdeniz’den kolayca ulaşım söz konusu.

‘Fethiye’ merkeze 10 km. ‘Ölüdeniz’e ise 6 km. mesafede!

Buraya gelmek için elbette oto şart! Sonra yükseltili arazi yaya olarak dolaşılacak!

Aracı olmayanlar için seçenek elbette uçak ile ‘Dalaman’ havalimanı! Hem yerli hem de yabancı misafirleri ağırlıyor.

Donanımlı bir altyapı ile iç ve dış turizmde destek veriyor ‘Dalaman Havalimanı’. Sorasında araç kiralama gereği olursa, buradan temin edilebilir!

Köyün geçmişinin I.O. 3000’lere gittiği söyleniyor! Ele geçen en eski buluntular ise; I.O. 4. Yüzyıl’a gitmekte! Binlerce yıllık köyün geçmişini hayal etmek gerçekten zor!

Ünlü coğrafyacı ‘Strabon’; Karmylassos’ için; Sarp bir dağa ulaşılır. Burada dar ve derin bir derede iskan edilmiş bulunan Karymlassos bulunur demiş…

‘Karymlassos’a ait olduğu bilinen kalıntılar yakın civarda ele geçen kaya mezarları ve lahitler! Bunların dışında antik oluşumdan pek bir şey kalmamış…

Günümüzde göreceğiniz ‘Kayaköy’ 19. Yüzyıla tarihlenir ki; yaklaşık 2 asırlık yaşıyla, gelen ziyaretçilere yakın tarihten bir şeyler fısıldamaktadır…

Ünlü seyyah ‘Evliya Çelebi’de, ‘Seyahatnamesi’nde bu yöreden bahseder.

Hatta ‘Osmanlı’ döneminde 1500’lü yıllarda burada yaşayan Türk Kayı boylarından dolayı ‘Kayı Köy-Kaya Köyü’olarak isimlendirildiği iddiaları da vardır. 1400’lü yıllarda Osmanlı’ya bağlı ‘Kayı’ ve ‘Karakeçili’ Yörükleri’nin burada yaşadığı, onlara ait mezarlardaki kayı damgalarından ve bulunan bazı izlerden, ‘Türk’lerin bu bölgede daha önceden var olduğu ispat edilmiştir?

Yörede ‘Türk’ler ovada yani daha düzlük alanlarda yaşam sürerken, ‘Rum’lar yamaçlardan aşağı kurulan bu köyde hayatlarına devam etmişler?

‘Levissi’nin 19. yüzyılda kurulduğu söylense de; tarihi kaynaklara baktığınız zaman burada bir tezatlık ortaya çıkıyor! Çünkü ‘Osmanlı’nın daha erken dönemlerinde buradaki ‘Rum’ ve ‘Türk’ yaşamından bahsediliyor. Keza ‘Evliya Çelebi’nin de adından bahsettiği köy, büyük olasılıkla, şimdi gezerken gördüğünüz ve Hayaletköy dediğimiz yer?

19. yüzyılda ön plana çıkmış; 20. yüzyılın başlarında ise en zengin, en hareketli günlerini yaşamış? Yamaçlardan aşağı doğru kurulan, tamamı ‘Rum’lardan oluşan küçük bir köy o zamanlar! Sonrasında, nüfusu  artar, halkı tarımla uğraşır ve civar köylerden göç alır. 10 bin kişilik bir nüfusun varlığından söz edilir döneminde. Ve tabi büyüdükçe ihtişamı da artar!

‘Kayaköy’de gezilip görülecek yerler arasında büyük ve küçük kilise ile, sayısı on’u aşkın şapel bulunmaktaydı! Bunların bazıları ne yazık ki günümüzde yok! Doğa koşullarına yenik düşmüşler!

Ayrıca ‘küçük kilise’ yanında bir çömlek atölyesi varmış? Günümüzde yok!

1923’de gerçekleşen mübadeleyle, ‘Levissi’de yaşayan ‘Rum’lar,  ‘Yunanistan’a göç ederken; ‘Kayaköy’e de, ‘Selanik’ ve civarından gelen muhacirler yerleşmişlerdir.

‘Fethiye’ye gelen herkesin mutlak görmesi gereken bir yerleşke! Zaman içinde pek çok binada,  yıkıma yakın yapısal değişiklikler olsa da, hala sihirli bence günümüze kalanlar ile! Köy yükseltili bir arazide kurulmuş!

Gezerken; en alttan en üste çıkış ciddi bir efor gerektiriyor! Ama yukarılara çıktıkça manzara bu uğraşa değiyor. ‘Kaleköy’den deniz görülmez ama bu köyün geçmişi çokça fark edilir! Bir vadinin birleşimi gibi düşünün! Yapılar bu yerleşimde ikiye ayrılmış gibi! Muntazam sokaklar ve ara yollarla birbirine bağlanmış! ‘Kayaköy’ gerçekten tam anlamı ile var iken orada olmayı çok isterdim! Bence özel araç ile gelmeli buraya! Kente tırmanmadan önce alttaki mekanlarda gözlemenizi yiyin ayranı için, yanınıza da su alın! Burası eskiden kontrolsüz geçilen bir yerdi, şimdi başka!

Müze kart gerekir, ya da ücret ödenecek!

Aracı ile gelenler hemen yakınlardaki otoparkı kullansın! Klasik olarak yazın burası da son derece sıcak ve en yakın deniz ile buluşma noktası; ‘Gemile… Şimdi düşünün; ‘Kayaköy’ yaşasaydı, insanlar iç içe olsaydı, hep birlikte olsaydık ve bu güzel coğrafyayı paylaşsaydık ne güzel olurdu! Onlar gitmeseydi,  bizlerde bu acıyı yaşamasaydık!

Keşke… Sonuç olarak ‘Kayaköy’ bence bulunduğu coğrafya’nın en özellerinden. Hem resmi ile hem de tarihçesi ile!

Belki de çok sayıda filme diziye ev sahibi oluşu bundan? ‘Muğla’da ‘Fethiye’de gerçekten bir başla yerleşjm; ‘Kayaköy’! Bizler hem bunun keyfini yaşamalı, aynı zamanda dünyaya tanıtmalıyız! Hiç kimse burayı bilmiyor desek yalan olmaz! Çok yazık! Böylesi bir köy, ‘Yunanistan’da veya ‘İtalya’da ya da başka yerlerde olsaydı; turist kafileleri sıraya girerdi. Maalesef yerli dışında turist yok burada, ya da sayı son derece az! O zaman siz keşfedin! Tabi hala gitmediyseniz? Ve keşfedilmesine katkı sağlayalım birlikte?