Bambaşka bir hikaye var burada…
GRASSE
Kokularla var olan bir yer…
Fransa’da; ‘Provence Alpes Cote d’azur bölgesinde, ‘Alpes Marimes’de yer alır…
Burası dünya parfümünün başkenti!
‘Grasse’…
‘Nice’den otobüs ile ulaşmak söz konusu!
Özel bir yer ve yarattıkları, biriktirdikleri gerçekten çok başka!
Rönesans’ta çok önemli bir ticaret merkezi! Dünya çapında, rose şarabın belki de merkezi?
15. Y.Y.’da pek çok mimari eser inşa edildiğinden; sokaklarda gezerken kendinizi, o çağda yaşıyor gibi hissedebilirsiniz?
İlk yerleşim ise, neolitik dönemde!
19. Y.Y’da, yapılan kazılarda, kare oda mezarlara ve tümülüslere rastlanmış burada!
‘Jean Honoroe Nicolas Frogonarda’; ‘Grasse’de yetişmiş çok özel bir ressam! Burada adını taşıyan müzeler var… ‘Grasse’ seyahatinde mutlaka görülecek!
‘Grasse’in belki de en özeli; ‘Notre Dam edu Puy’ Kilisesi! Fotoğrafçılar için özel planlar sunuyor, kilise!
Mimari yapısı, renk dokusu, merdivenleri kim ne derse desin çok çok özel! ‘Romaneks’ yapısı ile göz kamaştırıyor!
Bu civarda yapılan kazılarda, ‘Geç antik çağ’a ait bazı seramik parçaları bulunmuş! Bulunanlar incelendiğinde zamansal olarak ‘Grasse’ın altında farklı bir yerleşimin olduğu ortaya konulmuş! Yani ‘Grasse’, önceki dönemde var olup bir şekilde yıkılan, yok olan bir başka kentin üzerinde kurulmuş! Evet, benzer örnekleri tarih sahnesinde sıkça görürüz!
‘Notre Dam edu Puy’… ‘Grasse Katedrali’ olarak da adlanıyor! Tarihsel anlamda 12.Y.Y.’a denk geliyor!
Çok sonraları 17.Y.Y. civarında bir yenileme çalışması görüyoruz burada ve de 18.Y.Y.’da bir saat kulesinin eklendiğini… Katedral içinde ünlü sanatçı ‘Rubens’ imzasını taşıyan üç adet tablo sergilenmekte!
Renkli taşlar ile bezenmiş ara sokaklar, minicik dükkanlar ve ortaçağ mimarisi ile büyülü binaları nasıl görmek istemez insan?
Bitmedi; Bu ortaçağ mimarisine uygun yapılan çeşitli cafeler, publar, restler o dar ama şık sokaklarda müşterilerini ağırlıyor yıllardır! Sizde bu keyfe ortak olun!
Burası ‘Güney Fransa’nın dağlık bölgesi!
Kasabanın kökeni, Ortaçağa dayanır! 11.Y.Y.’da ‘Ligurya Kont’luğuna bağlı bir yerleşim! Sonraları, ‘Provens Kont’luğuna geçmiş! O zamanlar; kontluk hegemonyasının en üst düzeyde olduğu dönemler! Devletçilik kavramı ile beraber!
Bu yaklaşımı, özellikle ‘Grasse’ gibi küçük yerleşimlerde; Avrupa’da bazı bölgelerde görürüz!
Elbette ‘Yunan’ hegamonyası da görülmüş buralarda! ‘Roma İmparatorluğu’ döneminde ise önemli bir yerleşim; ‘Grasse’! I.O 14’ler gibi düşünün!
Büyük savaşların yaşandığı yıllarda önemini kaybetmiş, ancak ticari gelişimi ile savaş sonlarında tekrar eski günlerine dönmüş! Tabi zaman içinde!
Ünlü ‘Cannes’e 20 km. ‘Nice’e ise 40 km. uzaklıkta!
Mayıs ile Ekim arasında muhteşemdir… Mevsimsel anlamda da ve tabi organizasyonlarla da! Bu dönemlerde çok çeşitli etkinlikler düzenlenir!
‘Grasse’; her yıl üç milyondan fazla turisti ağırlıyor…
Ülkemizden buraya ulaşım; İstanbul’dan ‘Sabiha Gökçen’ hava limanından… Direkt uçuşlar ile ‘Nice’e ulaşılır, sonrada kısa bir kara yolculuğu sizi bu eşsiz kasaba ile buluşturur!
17.Y.Y.’a dek parfüm üretimi, ‘Grasse’ı bir adım öne çıkarmış! Aslında buraya gelen turistlerin çok büyük bir bölümü; parfüm için geliyor! Peki neden?
Tabi ilk anlamda seçmek, satın almak gibi unsurlar ön plana çıkıyor! Ama asıl; parfümün insan yaşamına girişinin bir serüveni yaşatılıyor ‘Grasse’ da… Ve doğal olarak, tabi ilgisi olanlar, bunu merak ediyor?
En çok özümsenecek yer de; ‘Parfüm Müzesi! Hemen meydana yakın. Zaten tur otobüsleri ile geleceksiniz; herkes bilir ve yerini tarif eder!
Şimdi gelelim çok başka bir hikayeye!
Hayvancılık ve deri ticareti! ‘Grasse’ için geçmişte çok önemli bir gelir kaynağı! Adeta bu sektör beslemiş yıllarca, yerleşimi! Fakat bir sorun var?
Yoğun hayvan barınımı, yerleşim adına çok kötü kokuları da beraberinde getiriyor! Evet insanlar bu ticaretten yeterince para kazanmaya başlıyor ama ağıl ve ahırların bu bağlamda hızla çoğalması, yerleşim için kötü kokuları da dayanılmaz hale getiriyor!
12. Y.Y.’da canlı hayvan ticaretinin yanı sıra, yine hayvancılık sektörünün uzantısı olarak deri sanayi de çok gelişiyor; buralarda… Bu çaba da, sorunu derinleştiriyor!
Zaman zamanı kovalamış; ‘Grasse’ halkı, bu koku rezaletine bir son vermek adına; bahçelerde, saksılarda onlarca çeşit güzel kokan bitkiler yetiştirmeye başlamış! Günden güne yayılarak büyümüş bu çaba!
Ve zamanın birinde, artık ‘Grasse’da kötü kokular yerine deyim yerindeyse mis kokular yükselmeye başlamış! İşte, parfüm imalatı ve ticaretinin ön plana çıkması, bu çaba ile gerçekleşmiş! Gerçekten özel bir durum!
Parfüm üretiminin modern tekniklerle yapılması ve tabi üretimin artması ile bölgeye artı değer sağlanmasının arkasındaki en önemli kişi; ‘Eugene Fuchs’…
Parfüm imparatorluğunun oluşması üzerine, pek çok üst düzey gelir sahibi yabancılar, ‘Grasse’a gelip villalar inşa ettirip burada yaşamaya başlamışlar!
1900’lü yılların başları! Bu arada, parfüm üretimi için önem taşıyan kişiler listesinde, ‘Molinard’ ismi ile de karşılaşıyoruz! Ne var ki çok bir bilgi yok!
Her yıl iki çiçek festivali düzenleniyor burada! ‘Lavanta’ başta olmak üzere, ‘Menekşe’ ve ‘Yasemin’ en çok üretilenler… Sürpriz, ‘Mayıs gülü’…
Denizden oldukça yüksekteki oluşum, bilinmez nedendir, bitki üretimini de çok ciddi çabalarla yükseltmiş zaman içinde! Beraberindeki bilgi herkesi şaşırtıyor?
Narenciye ürünleri, limon, portakal, turunç ve mandalina da etkili bu bölgede! Bu bağlamda özellikle gül ve gülsuyu esansları ve narenciye ile ilgili hediyelikler ve diğer çeşit bitki esans ve parfümleri bölgede etkin!
Araplarca harap edilen, sonrasında ‘Arles’ prensleri ile yeniden hayat bulan bir kasaba!
‘Grasse’da başka dönemlerde ‘Lombardiya Krallığı’ ile ‘Burgundy Jurane Krallığı’ hakimiyetlerini de görüyoruz!
‘Grasse’ Belediye Binası, ‘Hotel de Villen’ 12.Y.Y’a tarihli ve görkemli merdivenleri ile ünlü. Burayı ziyaret edecekler mutlaka görecek!
Kasabada hediyelikler arasında öncelikle parfümler, sabun ve reçeller var! Bunları alıp sevdiklerinize hediye edebilirsiniz!
Küçük bir yerleşim olduğundan ‘Grasse’ hızlıca gezilebilir ve alınması gerekenler alınabilir! Yarım günde tüm bu gezi yapılabilir!
‘Grasse’, turu, Fransa’da bu bölgede genelde diğer bazı turlar ile aynı güne denk getirilir! Amaç belli; bu tip kültür turlarında az zamanda ne kadar çok yer gezdirilirse, o turizm firmasına artı yazar! Ancak hızlı hareket zorunluluğu, yolculuk sayısı ve mesafeler bazen misafirleri yorabilir! İşte ‘Grasse’ da böyle bir destinasyon! Onun için dikkat!
‘Koku’ isimli roman var! Yazarı ‘Patrick Suskind’!
Eser zaman içinde filme aktarılıyor ve büyük sükse yapıyor! Filmdeki ve tabi romandaki ilginç yer burası! Romana ve filme de bir daha bakmak lazım; bu bilgilerle…
‘Fransa’nın en özel isimlerinden birisi; ünlü sanatçı ‘Edith Piaf’ yaşamının son günlerini burada geçirmiş… Belki son şarkılarını burada söylemiştir?
Çeşitli eserlerin sergilendiği minik müzeler var ‘Grasse‘da!
Bu arada yerel ağırlıklı mutfaklarla bezenmiş az sayıda lokantada, lezzet keyfinizi çıkarın! Denizden uzak olsa da, bir balık çorbası yapıyorlar; inanılmaz! Pizza benzeri bir yiyecekleri var tadılmalı!
16. Y.Y.’a dek ‘Yahudi’ kökenli vatandaşların fazlalığı, kısmen ‘Grasse’ mutfağını da etkilemiş! Ama kimi lezzetler, başka diyarlarda bulamayacağınız nitelikte!
Salt sebzelerle yaptıkları ‘Ratatouille’ ilginç mesela!
Capari, sarımsak ve tabi ki zeytin burada üretilen yemekler de çokça kullanılıyor! Çok da iyi oluyor!
Kısaca ‘Grasse’ için özel olarak Fransa’ya gelinmez ama yolunuz buralara düşerse de; görülmeden dönülmez!
