Anakarada özel bir liman

KAVALA…

Yunanistan’ın farklı kenti

Ben tersten başlayacağım bu hikayeye! Genelde yükseltili kademeli kentlerde geziler alttan, aşağıdan başlar ve yukarıya doğru gider. Hayır; ben Kavala’yı yukarıdan anlatmaya başlayacağım! Tabi aşağıda da nefis hikayeler var. Bu yolculuk ile ilgili anlatı uzun sürebilir!

Çok detay var tanık olacak, ama asla sıkılmayacaksınız!

Yunanistan’ın belki de en güzel limanı?

Ülkemizden buraya, ara ara, kısa süreli düzenlenen turlar var.  Tabi ki özel araç ile de gidilebilir! Düzenli otobüs seferleri de var!

İpsala sınır kapımızdan yaklaşık 200 km. sonrasında ulaşılır Kavala’ya!

Dedeağaç’tan ‘Aleksandrapoli’ ulaşım mesafesi ise yaklaşık 150 km. 

İstanbul’un Avrupa yakasındaki herhangi bir yerinden buraya ulaşım, yaklaşık altı saat!

Kentte çok donanımlı oteller bulmak mümkün. Şık lokantalar da! Yakın, güzel ve ucuz, diğer Yunan kentlerine ve tabi adalarına oranla.

Direksiyon sallamak istemeyenler olabilir? O zaman, Selanik’e uçulacak, oradan da 150 km. civarında. Araç kiralanıp gidilecek. Özel şoför de tutulabilir?

Burası için ‘schengen’ şart! Araç için de, yeşil sigorta ve ehliyet!

Ülkeye çok yakın olduğundan, ‘hafta sonları yoğun trafiğine takılmayın’ derim ben.

Peki teknecilere ne mesaj vermeli? Evet kaptanlar… İsteyenler tekneleri ile de Kavala’ya gidebilirler! Güvenli ve korunaklı bir limanı var kentin. Genelde bağlanma sorunu yaşanmaz. Elbette yüksek sezonda dikkat etmeli! Zira kentin hemen karşısında müthiş bir ada var. ‘Thassos’!

 

Bizimkiler ‘Taşoz’ der. Yüksek sezonda buranın ziyaretçileri çoktur ve liman olarak da Kavala tercih edilir.

Kimi zaman günü birlik gidilir bazen de kalınır. Yat kaptanları tüm bu hareketi dikkate almalı.

Evet yukarıdan gezmeye başlayalım Kavala’yı ama durun; önce ‘Muhammet Ali Paşa’dan söz etmek lazım! Hep karşımıza çıkacak burada.

Bizler onu ‘Kavala’lı Mehmet Ali Paşa’ olarak tanıyoruz.

Yunanlılar ‘Muhammet’ diyor; nedendir bilinmez?

Kentin en yüksek tepesi; ‘Kavala’ kalesi’den geriye kalanları barındırıyor! Hemen altında da eski kent ‘Panagia’… Osmanlı esintiler ile bezenmiş bir mahalle düşünün. İşte tam da burada da, ünlü paşa ile tanışma zamanı! 

‘Kavalalı’nın meydandaki heykeli, fotoğraflıktır! Paşa’nın sonradan müze haline getirilen evi de burada! 1780 ile 90 arasın inşa edilen yapı, 350 m2 büyüklüğü ile döneminde zirve! Limana doğru dehşetli bir manzaraya sahip!

Eski kent merkezindeki en önemli yapılardan biri de, ‘Halil Bey’ cami olarak bilinen erken Hristiyanlık dönemine ait bir bazilika; ‘Meryem Ana’ya adanmış! Şu an bir kültür merkezi olarak hizmet veriyor kente.

Kavala ile anılan paşa 1760’da doğmuş bu coğrafyada. Aslen, ‘Arnavut’ kökenli. Savaşçı bir kimliği var. Napolyon’un Mısır’ı işgalinde oraya gönüllü olarak gitmiş savaşmaya? Çok büyük yararlılıklar göstermiş ve baş tacı olmuş o coğrafyada. Zaman içinde de ‘Mısır Valisi’?

Önce Osmanlı’nın desteğini görmüş. Sonra da görüşleri ile ters düşmüş ve devamında da isyankar olmuş Osmanlı’ya.

Hikayede o kadar çok detay var ki, girersek Kavala’yı anlatamayacağız?

Kavala birde kurabiyesi akla gelir!

İlginç, portakallısı nefistir tabi başka çeşitleri de!

Peki ya mutfak; dehşettir!

Yunan’da çokça olduğu gibi ‘Saganaki’, ‘kabak kızartma’,‘parpul biber’, ‘mücver’ lezizden de öte… Bu yerel lezzetlerin dışında, ‘yeni kentte’ yani limana yakın alt yerleşkede, farklı tatlar da var! Yukarıdakilere bakın, aşağıdaki farklılıkları da deneyin!

Bakmayı, yaşamayı bilene?

Tüm bu güzelliklere ise ‘uzo’ veya ‘retsina’ eşlik eder. Zaten onlar olmasa da, damak zevkinden söz edilmez!

Kavala’da tütün ticareti çok önemli!

1800’lerde başlıyor ve ekonomik olarak çok büyük değerler taşıyor. Ve burada, müzesi var…

Tütünün baştan sona hikayesini anlatan, belgeleri ile ortaya koyan bu yapı mutlaka görülmeli.

Birçok eski Kavala’lı aile gibi ‘Mehmet Paşa’nın ailesi de ilgilenmiş bu sektörle. Bu ilgi yıllar boyunca da sürmüş.

Kavala’da güçlenen, gittiği Mısır’da da ünlenen paşa, çevresinde ciddi bir güç toplar; zaman içinde! Sonrasında da Osmanlı’ya başkaldırır istediklerini alamadığından? Ve başarılı da olur! Osmanlı’nın yıkılma dönemleri!

Yunanistan’ın bağımsızlığını ilan etmesine yarar bu hareket. Başkaldıran ‘Paşa’ya bugün bile hayrandır Yunanistan. Bağımsız Yunanistan’ın ilklerindendir!

Paşa’nın, Kavala’daki evi dışında medrese ve aşevi olarak kullanılmış yapıları ve benzerleri ayakta!  Bölümler halinde turistik amaçlı olarak işletiliyor! İşleten Mısır hükümeti? Kavala’ya gidince ziyaret eder ya da kalır mısınız, siz karar verin?

100 bine yaklaşan nüfusu ile Kavala; şarap kültürü ile de öne çıkar.

Özellikle de ‘Drama’ ve çevresi.

Drama, aynı zamanda mübadelede özel bir yer; geleniyle, kalanıyla, gideni ile!

Bal çok önemli burada ve tabi Yunan rakısı ‘çipuro’!

Kentin üstlerinde, Osmanlı mimarisinin kalabilen güzellikler izlenebilir. Kalenin altındaki daracık sokaklarda rengarenk boyanmış az sayıda mekan fotoğraflanabilir. Kim bilir yıllar sonra buraları belki de göremeyeceğiz?

İ.Ö. 600’lü yıllara dayanıyor kentin tarihi. ‘Thassos’ adasından gelenlerin kurduğu söyleniyor! Oraya nasıl geldiler ve ana kara dururken neden adaya yerleştiler?  

Tektonik değişimler olabilir mi bu tercihte?

1914’de Fransız arkeologlar ile başlayan kazı serüveni ile ‘Kavala’ gün yüzüne çıkmaya başlıyor!

Dönem içinde ‘Philippi’ adını alan bir arkeolojik alan gündeme gelmiş? Buradaki buluntuların, I.O 360’lara tarihlendiği söyleniyor? Yerleşke, UNESCO Dünya Mirası Listesinde! Bu ismin bölgede bir dönem hakim güç olan Makedon Kral ‘2.Philip’ ile ilişkili olduğu söyleniyor?

Kentin, simge yapılarından biri de ‘Kamares’ su kemeri.

Roma İmparatorluğu döneminde buranın su ihtiyacını karşılamak amacıyla inşa edilmiş. Osmanlı egemenliği döneminde, Kanuni Sultan Süleyman tarafından yeniden inşası söz konusu. Günümüze ulaşan yapı da bu!  300 metreye ulaşan uzunluğu ile belki de Kavala’nın en görkemlisi?

Kentin en turistik caddesinin ismi tanıdık gelecek. ‘Kyprou’… Kıbrıs yani. Bu arada Kıbrıs barış harekatı ile ilgili hoş olmayan bir görsel var burada! Dikkate almayın; biz gezmeye geldik…

Tütün ticaretinin öneminden söz etmiştik! Macar tütün tüccarı ‘Pierre Herzog’un inşa ettirdiği yapı günümüzde ‘Kavala Belediye’ binası. Gerçekten şık.

Bir başka özel ve şık yapı ise ‘Lazarist Manastırı’. 1800’lerin sonuna tarihli…  

Kent ziyaretçileri genelde yaya olacaklar. Ama özellikle plajlar için araç şart.

‘Kalamitsa’ ana merkeze yaklaşık 4 km. mesafede.

Güney batıda yer alan bir sahil şeridi. ‘Batis’ ve ‘Rapsani’ ise buranın özel plajları; tabi başkaları da var denenmeli?

‘Pargalı İbrahim’i kim bilmez? Özellikle ünlü dizi sonrası!

‘Kanuni’nin baş veziri olarak görev yaparken, 1530’larda onun adına yaptırılan bir cami! Günümüzde, kilise. Yakın zaman diyelim 1926’da minaresi kesilmiş çan kulesi yapılmış! ‘Aziz Nikolai’  kilisesi adını almış yapı!

 

Kavala’yı özümsemek anlamında ‘Arkeoloji Müzesi’ kesin görülecek. Çok sayıda buluntu ve objenin sergilendiği yapı, kenti çok daha iyi anlatacak size…

Kavala ziyaretinde kesin görülmesi gereken yerlerden biri de ‘Deniz Müzesi’. Kentin oluşumundan bu yana zaten iç içe yaşanan deniz kültürünün buraya kattıkları… Tüm bilgiler ve buluntular ile sizlerle olacak.

Kavala’da Türkçe konuşan insanlarla karşılaşmak olası. Mübadele geçmişi var buranın da. Cumhuriyet sonrasında Kapadokya Rumları gelmiş! Tabi ki karışmış bir topluluk var.

‘Karaoli’ meydanı ve sonrasındaki ‘Theodorou Poulion’ caddesi turistleri çeker. Keyfini yaşayın.

Kavala, özellikle yaz aylarında başka güzel. Sıcak havayı ve kalabalığı elbette unutmayalım! Yunanistan destinasyonlarında mutlaka listeye alınması gereken güzellikte bir yerleşim. Ülkemize yakınlığı bir başka özelliği…