‘Aventino’, ‘Caelian’, ‘Palatino’, ‘Capitol’, ‘Viminal’, ‘Esquiline’, ‘Quirinal!
Tam yedi tepe… Kent; bu yükseltiler üzerinde vücut bulmuş! Tıpkı İstanbul gibi…
Üç bin yıla yaklaşan tarihi ile ‘Roma’, karşımızda!
Dünyanın en çok ziyaret edilen şehirlerinden biri! Sınırları içinde de bir ülkeyi de misafir ediyor! ‘Vatikan’…
Tüm bu olgular ile bölgenin turizm geliri inanılmaz boyutlarda!
Dört milyon civarındaki yerel nüfus, yaklaşık 1300 km2’lik bir alana dağılmış durumda! Ancak yıl bazında bu sayılardan çok daha fazlası buraya turist olarak geliyor!
‘Tiber’ nehrinin ve kollarının aktığı ‘Roma’; antik kaynaklara göre adını buranın kurucusu ve ilk kralı olan ‘Romulus’tan alıyor!
Kente adını veren krallık ilk resmi uygarlık olsa da; devamında ‘Roma Cumhuriyeti’, ‘Roma İmparatorluğu’, ‘Papalık İdaresi’, ‘İtalya Krallığı’ ve ‘İtalya Cumhuriyeti’nin hep merkezi konumunda!
Ne var ki; bu civarda insan yaşamına ilişkin bilgiler, çok daha eskiye gidiyor! On iki bin yıldan fazla; şu anki verilere göre!
Tüm kenti doya doya gezmek adına bir haftaya ihtiyaç var! Evet bu süre biraz pahalıya mal olabilir?
Ancak görülmesi gereken, yaşanması şart olanlar var! İşte bunun için bir hafta!
Tarihsel doku inanılmaz boyutlarda!
Ama, ‘Roma’da salt tarih yok? Moda, kültür, yeme-içme ve alışveriş anlamında da, ‘Avrupa’nın en özel şehirlerinden!
‘Roma’, bir meydanlar kenti!
‘Popola’, ‘Novano’, ‘Pomodoro’, ‘Venezia’; başlıcaları… Hepsinin farklı özellikleri var!
‘Roma Forumu’na ya da ‘Forum Romana’ya ayrıca bakmak gerek! ‘Romanum’ adı verilen yerleşke; ‘Palatio’ tepesinde ve adeta bir açık hava müzesi!
Burası, geçmişte devlet kurumlarının yer aldığı bir bölge. Günümüze kalanlar ile bile çok sihirli! Döneminde nasılmış; hayal bile edemiyor insan!
Bölgenin kuşkusuz en etkileyici yapısı ‘Colleseum’.
Dünyadaki en büyük yerleşke, benzerlerine göre! Altmış bin kişiye dek izleyici alabildiği söyleniyor. On yıl gibi aslında kısa bir sürede tamamlanan yapı I.S. 80’lerde ‘TİTUS’ dönemine tarihli! Her ‘Roma’ ziyaretçisinin mutlak görmesi gereken bir şahane!
İçeriye girmek isteyenlerin kimi zaman çok uzun kuyruklar oluşturduğu aşikar! Önceden tedbirinizi alın derim ben.
‘Colleseum’a yakın başka bir özel yapı da; ‘Constantin Takı’.
Son derece etkileyici kabartmalarla süslü tak, günümüze tüm ihtişamı ile gelebilmiş. Ve ayaktaki tek tak ‘Roma’da…
Buralara tekrar geliriz. Şimdi başka bir simge yapılardan birine gidelim!
‘Pantheon’… ‘Roma’nın en özellerinden!
43 m. çaplı kubbenin sırları hala çözülemedi. Burası geçmişin, şimdinin, geleceğin tüm tanrılarına adanan bir tapınak!
‘Pantheon’, ‘Agrippa Marcus Vipsanius’ tarafından yaptırılmış. Hristiyanlığın kabulü ile, 7.Y.Y. sonrası kilise olarak kullanılmış!
‘Roma İmparatorluğu’nda; Hristiyanlığın kabulü için I.S. 380 yılına dikkat çekilir!
‘Gratianus’, ‘2. Valentiniaus’ ve ‘1. Theodosius’ adına yayınlanan fermanlar ile; o dönemde Hristiyanlığın merkezi olan ‘İznik Consül’ onayı ile Hristiyanlık tüm ‘Roma’ topraklarında resmi din olarak kabul edilmiş!
Çok sonraları ‘Vatikan’ eli ile bölge zaten bir Hristiyanlık merkezi! Günümüzde de böyle!
‘Roma’ yazları sıcaktır ama çok da bunaltıcı olmaz! Seyahat planınızı ilkbahar veya sonbahar gibi yaparsanız bu kez de yağış riski var! Seçim sizin!
Kentte konaklamak adına ‘Colleseum’ ve ‘Forum’ civarını tercih edecekler çok para ödemeye hazır olsun!
‘Termini’ ve civarı ile ‘Carlo Alberto Marghera’da uygun fiyatlar bulunabilir!
‘Luxury ‘sevenler ise ‘Sistina’ ile ‘Bocca Di Leone’ civarına bakmalı!
‘Porçini’ mantarı, ‘Romano’ peyniri, ‘Parma’ jambonu! Hepsi bulunabilir; ‘Roma’da… Mutlaka tadın…
Salt peynir severler için ayrı bir parantez; ‘gorgonzola’, ‘ricotto’, ‘parmesan’ ve ‘mozerello’! Aslında bunlar hemen her İtalyan şehrinde vardır! ‘Roma’da çeşit fazla!
Diğer yandan meşhur dondurmanın tadına varın ve sayısız lezzette kahve için; ‘Roma’ belki de bunun için var!
Şimdi bir başka detay! ‘Limoncello’ ki; anavatanı burası değildir. Yine de, deneyip satın alabilirsiniz.
Bu arada başka hediyelikler de gündemde. Yerel tasarım ahşap ürünler, değişik soslar, zeytinyağı çeşitleri… İlgisi olana; ‘Vatikan’ tespihleri…
Alışveriş için; ‘Via del Corso’ ile ‘Popola’ ve de ‘Venezia’ farklılıklar sunabilir sizlere!
Bu arada başka hediyelikler de gündemde. Yerel tasarım ahşap ürünler, değişik soslar, zeytinyağı çeşitleri… İlgisi olana; ‘Vatikan’ tespihleri…
Alışveriş için; ‘Via del Corso’ ile ‘Popola’ ve de ‘Venezia’ farklılıklar sunabilir sizlere!
Sayısız tatta makarna bulacaksınız burada. Hem tadın, isterseniz ülkenize götürün!
E, makarna deyince yalnız olmaz! Pek çok çeşit şarap, o makarnalara eşlik eder! Kırmızıdan pembeye, beyaza sayısız marka ile lezzet yumağı; ‘Roma’da!
Yerel lokantalara gittiğinizde açık şarapları test edebilirsiniz. Çoğu muhteşem…
Satın almak isterseniz; ‘Amarone Barolo’, ‘Chianti’ gibi yerel lezzetlere ulaşmaya çalışın! Tabi pek çok seçenek daha var!
Pizza’dan hiç söz etmeyeyim! İsteyenler farklı çeşitleri tadabilir!
‘Roma’, ‘Floransa’dan sonra ‘Rönesans’ döneminin en önemli sanat kenti…
Kentte zaten döneme ilişkin sayısız eser takip edilebilir!
Dönemin ünlü sanatçıları ‘Borromini’, ‘Caravaggio’, ‘Cortona’, ‘Bernini’ ve tabi başkaları bu kentte bir şekilde bulunup eserlerini üretmişler!
Ve geldik ‘Michelangelo’ya!
Büyük sanatçı… O dönemin başyapıtının mimarı… ‘Piazza del Cambidoglia’… Onunla anılan çok sayıda merkez ve eser var; bunlardan sadece biri!
Arkanı dönüp attığın metal para uygun yere düşerse; ‘Roma’ya tekrar gelirsin! Bu ne? Bir inanç… Peki nerede uygulanır?
‘Trevi’ yani aşk çeşmesi…
Burası da ‘Roma’nın özellerinden! Ara sokaklarda bir yerde ve oraya giderken asla böyle bir muhteşemlikle karşılaşacağını düşünmez insan! Ama mükemmeldir gerçekten!
‘Üç yol’ anlamında! ‘Papa 12. Clement’, ünlü heykeltraş ‘Nicole Salvi’ye görevlendirmiş! Ancak usta mimarın ömrü, çeşmenin tamamlanmasına yetmemiş! ‘Pietro Bracci’, eserin son mimarı!
Çeşme 1760’lara tarihli! ‘Üç’lü derken herhalde göz önünde tutulan şu; Tabi pek çok figür varda, ortada ‘Neptün’, sol tarafında ‘Ceres’, sağ yanında ise ‘Salus’ heykelleri var! Bunun başka bir anlamı da olmalı?
Ve yine ‘Roma’nın simgelerinden bir başka güzellik… ‘İspanyol Merdivenleri’!
‘Spagna Meydanı’nın hemen üzeri burası. Kente gelenlerin mutlak foto çektirdikleri bir alan? Tam 135 basamak ile nereye çıkılıyor? Tepeye; ‘Villa Medici’nin tam karşısına…
Başka bir kült mekan daha var burada! ‘Trinita dei Monti Kilisesi’… Buranın ve civarın sorumluluğu Fransa’ya ait!
1700’lü yıllara tarihli merdivenler, kışın da yazın da her daim turist toplar!
Biraz tarihe ara verelim, yaşamın nasıl aktığına bakalım Roma’da…
Arnavut kaldırımlı sokakları ile bilinen ‘Trastevere’; kentin en önemli bar ve rest’lerini barındırır! Üstelik burada hafta sonları kurulan bitpazarında, sayısız eşya satın alma durumunuz var! Gece yaşamımın da merkezi!
Diğer yandan, ‘Testaccio’ ve ‘Ostiense’, gece hayatında ünlü semtler! Buralar ünlü markaların mağazalarının da bulunduğu yerler!
Kente ulaşım ‘Fiumicino Havalimanı’ndan başlar!
Burası merkeze yaklaşık 30 dakika mesafede! Şehre, expres tren ile ulaşmak mümkün. Tabi ki taxi seçeneği de mevcut!
Ülkemizden direkt uçuşlar var ‘Roma’ya. Tur programları ile de gidebilirsiniz!
Kent içi ulaşımda bence araç kiralamaya çok gerek yok! Burası da yayan gezilmesi gereken kentlerden? Yeter ki hava uygun olsun.
‘Aperatif’… Gün içinde hep dile gelen bir olgu, bir sözcük! Buradan çıkma! Bu bir likör çeşidi aslında ve ‘Roma’ya özgü! ‘Aperative’… Tadın ve alın!
‘Piazza Venezia’ ünlü meydanlardan biri ve bu özellikleri tadabileceğiniz bir yer.
Buralara gelmişken ‘St. Maria Maggiore’ bazilikası da ziyaret edilebilir.
Meydanlarda; ‘Piazza Navona’, sokak sanatçıları ile favori… Çeşmesi de ünlü ama; asıl çeşme figürleri, ‘Popolo Meydanı’nda! Burası halk meydanı! Meydan, ‘Obelisk’ ve ‘Neptün’ çeşmeleri ile gündemde!
‘Roma’ ve civarında yüzyıllar öncesinden başlayan bir yapılaşma artışı hep gündemde olmuş! ‘İmparator Sezar’ın döneminde bina sayısında ciddi bir artış görülüyor! Kent büyümeye başladıkça olası mevcut topraklar yetersiz kalmaya başlamış ve civardaki bataklık oluşum kurutularak bina inşa etmeye hazır hale getirilmiş!
‘Roma’ ziyaretçilerinin görmesi gereken önemli yerlerden biri de; ‘Saint Angelo Kalesi’… Yani ‘Kutsal Melek’! Burası ile ilgili anlatılanlar ilginç. Öncelikle baş melek ‘Mikail’in bu yapıda siluetinin görüldüğü rivayeti var! Kenti ikiye ayıran köprülerden bir tanesinin devamında yer alan silindirik bir yapı!
Bir başka söylentiye göre; ‘Vatikan’dan buraya yer altından gizli geçitler var? Ve olağanüstü durumlarda rahipler bu geçitleri kullanarak ‘Vatikan’ı terk edip ‘Kale’ye ulaşarak dış dünyaya yönelmişler?
1922’den sonra ‘Mussolini’ liderliğindeki faşizm elbette ‘Roma’yı da etkilemiş!
Öncesinde yaşanan 1. Dünya Savaşında 650 bin civarında askerin şehit olduğu hesaplanmış. Kentin hemen merkezinde yapılan ‘2. Vittoria Emanuele’ anıtı da bununla ilişkili!
Yüksek merdivenli yatay ve hafif ovale dönük bir yapı mutlaka görülmeli!
‘Roma’, ‘Mussolini’ sonrası yeniden yapılanmaya girmiş. Özellikle 50- 60 yıllarda çok değişmiş! Bu farklılık; zaten sanat ile hep iç içe olan kentin önemli sinema sanatçıları ile tanışmasına vesile olmuş. Zaten İtalyan sinemasının özü buradadır. Çok sayıda oyuncu ve yönetmen oluşturulan projelerde yer alınca ve İtalyan sineması dünyada zamanla önemli hale gelince Roma ve civarında Amerika’ya benzer bir sinema sektörü oluşmaya başlamış.
Çok tarih, çok renk, çok sanat var bu şehirde!
‘Trajan Sütunu’ ve devamında ‘Trajan Pazarı’… ‘Roma Forumu’ içinde, mutlak görülmesi gereken yerlerden! Bugün de önemli…
Dedik ya, uzun zamana ihtiyaç var tüm bu zenginlikleri görmek adına!
‘Ara Pacis’… Bu eser bir barış sunağı olarak önemli, tarih sahnesinde…
‘Circus Maximus’, Antik hipodrom olarak bilinen yer, diğer anlamı ile aslında döneminin eğlence merkezi… Ve böylesi Roma’da pek yok?
‘Bocca della Verita’… Bu gerçekten enteresan! İnsan yüzü figürü bir kapartma ile taçlanmış! Ama ne kapartma! Muhteşem bir emek… ‘Santa Maria in Cosmedin’ Kilisesinin revakına yerleştirilmiş!
Daha sayılacak o kadar yapı ve eser var ki…
‘Roma’yı tam anlamı ile algılamak adına klasik turist hüviyetinden çıkıp, eski zaman kaşifi olmak gerekir! Her an her olgu çıkabilir karşınıza!
Mesela hangi Roma ziyaretçileri ‘Caracalla Hamam’larını bilebilir ki?
Roma’nın ‘Drocletranus’dan sonra en büyük hamamı…
Yeraltı mezarlarını keşfetmek ise, ancak profesyonellerin işi!
İşte tüm bu olgularla gezilebilince gerçekçi bir ‘Roma’ seyahatinden söz etmek mümkün! Benim bile atladığım çok başka yerler olabilir! Zira sayfalar yetmez; ‘Roma’yı anlatmaya…
Ancak tüm bilgiler ışığında ‘Roma’ya giderseniz en azından kenti ziyaret eden klasik turist yapısından çok daha kapsamlı bir biçimde gezinizi tamamlarsınız.
Roma; sahip oluğu tarihsel, sanatsal tüm değerleri, farklı kültürleri, damak lezzetleri ve tabi ‘Avrupa’ya belki de o dönemdeki dünyaya kattıkları ile gerçekten çok iyi özünsenmesi gereken bir yerleşke!