İtalya’nın batı kıyıları buralar. Şahane körfezler, koylar iç içe! O meşhur ‘Amalfi’ de hemen çok yakında. Ama burası bir başka! ‘Sorrento’… Basit bir kasaba zannedersin, hiç de öyle değil. Denizden çok yükseklerden bakar sihirli laciverte. İki limanı ve plajı ile, su seviyesinde de muhteşem…
Rüzgarlıdır, hemen her daim eser. Ama bu doğa olayı, ekin yapılmış pek çok bitki ve meyve için muhteşem bir zenginliktir. Tabi toprağın kalitesi ile beraber! Şahane bir tarım vardır bu bölgede. Özellikle turunçgiller. Ama asıl limon…
‘Sorrento’ ve civarı gezinizde çok sayıda portakal, limon, turunç bahçeleri göreceksiniz. Limonun değeri bir başka ‘Limonçello’ ile… Elbette sirkesi de önemli ve tatlıları da…
Limonçello; bu az alkollü çok lezzetli içecek, İtalyanların vazgeçilmezi!
Evet, İtalya’da çok farklı bir coğrafya bizi kucaklıyor. Burada insanlar hayat dolu, hep gülünür ve eğlenilir. ‘Napoli’ körfezinin tam karşısı! Ülkemizden gidecek olanlar da, bu havalimanını tercih edecek. Ulaşım 50 km. civarında ve süre duruma göre 30 dakika ile 50 dakika arasında. Kimi zaman trafik ve başka olgulardan 1 saatten fazla sürebilir.
Havalimanından her gün düzenli direkt otobüs seferleri var.
‘Sorrento’ Napoli’ye bağlı ‘Campania’ bölgesinde!
30 bine yaklaşan nüfusu ile önem taşıyor. Napoli’ye demiryolu ile bağlı olan yerleşim için elbette otobüs seferleri de mevcut…
Yakındaki; ‘Salerno’da da küçük bir hava limanı daha var! Aktarmalı olarak buradan da ulaşabilirsiniz. ‘Sorrento’ya mesafesi yaklaşık 75 km. Bu da iki saatten fazla bir karayolculuğu demektir? Karar sizin!
Bu kasabayı tam anlamı ile keşfetmek 2 hatta 3 gününüzü alabilir. Tabi mevsimsel faktörler ile değişkenlik arz edebilir. Küçük bir kasaba olarak bakmayın. Başka büyüklükleri var!
Diğer yandan ‘Amalfi’ye hiç bulaşmıyoruz orası bambaşka bir coğrafya.
‘Sorrento’ ‘Amalfi’nin bir parçası gibi görülür aslında değildir. Doğa elbette çok benzeşik ama farklı yerleşimler.
‘Torquato Tasso’. 16.Y.Y.’da burada doğan bir şair.
Adını taşıyan meydanın ortasında bir heykeli var. Ve bu meydan; ‘Tasso’ ‘Sorrento’nun merkezi gibidir. Değil, hatta merkezidir…
Tabi yıllar içindeki değişimler var! 19. Y.Y.’da bugünkü görünümüne kavuşmuş.
Şık ‘rest’lerin yanında, başka bir çok unsuru burada bulmak olası. Mesela hediyelikleri…
Denizden 50- 60 metre yükseltideki kasaba merkezi, kimi zaman olağanüstü bir gün batımına şahitlik eder. Nefis bir yemeğin ya da sıcak bir kahvenin eşliğinde, güneş karşıda denize doğru hızla inmeye başlar ve bir süre sonra da suyun içinde kaybolur. Tanık olmak sihirlidir. Bunu ‘Villa Comunale’ terasından izleme durumunuz olursa; şanslı olarak söz edilebilir sizden?
Elbette İtalyan mutfağı çok özel burada da! Pizza ve makarna zaten var da, ‘Sorrento’da deniz ürünleri ön planda. Keyifli ‘rest’ler, kimileri deniz manzaralı, kimileri içeride ama hepsi aynı kalitede eşsiz lezzetler sunar sizlere…
Ahşap işleme sanatı burada çok yaygın ve bir sektör halini almış.
Hediye almak için alternatif olabilir? Ama ‘Sorrento’ zeytinyağı ile de var. Sayısız çeşit ve lezzet ile. Sevdiklerinize götürebilirsiniz. Limonçello ve limon tatlılarından zaten söz etmiştik. Bunlar da alınabilir.
Peki burada kalmak gerekirse nerede konaklayacağız? Uçurumlar üzerinden denize bakan çok farklı oteller bulmak olası. Evet biraz pahalı. Ancak bu destinasyonda, genelde günübirlik ziyaretçi ağırlandığından, konaklamalar başka yerlerde oluyor. Yine de şans var unutmayalım!
Mesela ‘Via Correale’…
Tarihsel anlamda ‘Yunan’, ‘Roma’ ve ‘Bizans’ çok yıllar sonra ‘Fransız’ ve ‘İspanyol’ egemenlikleri altında yaşayan bir yerleşim. Aslında Avrupa’da benzer yerlerde çokça görülür bu yaklaşım! Ancak burada ilginç bir detay var! Dil; konuşulan ya da anlaşılan…
‘Sorrento’nun kimi yerlilerinin konuştuğu İtalyanca da, çok ciddi İspanyolca tabirler var! Bunu başka yerlerde göremeyiz! Neden acaba? Birbirine oldukça benzeyen bu iki dildeki bazı tanımlar burada ortaya çıkıyor? Neden başka yerlerde göremiyoruz? Sonuç şu; kasaba yerlilerinde her iki grubun içi içe geçmesi; dönemler öncesinde…
‘Marina Grande’ ve ‘Marina Piccola’…
‘Sorrento’nun denizle buluştuğu iki sihirli yer. Biri eski liman; ‘Grande’… Şahane fotoğraflar verir küçücük bir koyun içinde!
‘Piccolo’ ise bir başka… Burası ana limanı kasabanın ve pek çok deniz ulaşımı buradan sağlanır. ‘Amalfi’ kıyıları gibi, ‘Napoli’ gibi ve tabi ‘Capri’ adası gibi… Sorrento için en keyifli plaj olarak da, burası lanse edilir?
Zengin İtalyanların tercih ettiği bir bölge ve doğal olarak dışarıdan gelecek ziyaretçilerin de belli bir gelir seviyesinde olması beklenir. Hemen karşıdaki ‘Capri’ adasına ulaşım ve orada birkaç saat geçirmek bile bir servete mal olabilir ülkemiz koşullarında.
‘Amalfi’ kıyılarında ‘Positano’, ‘Ravello’ gibi farklı yerleşikleri de ziyaret etmek olası.
Ancak buralara geldiğinizde ona göre bir planlama yapmanız lazım.
Yaz döneminde şahane sergiler olur ve nefis konserlerde sanatçılara eşlik etme şansınız var! Coşkular yaşanır burada!
Ünlü filozof ‘Nietzche’ kahkahalar ile tadı çıkarılan bir yer demiş. Dünyadaki en güzel yer deyişi ise Fransız yazar ‘Stendhal’a ait. Balkonlu tarihsel evler o günleri anımsatıyor bizlere.
Ortaçağda önemli bir ticaret bölgesi, ‘Sorrento’ ve civarı.
Tabi tarihsel mekanları ile…‘St. Francesko’ Manastırı buna bir örnek.
Küçük bir yerleşim olmasına karşın çok sayıda tarihsel dini mekanın olduğunu gözlemleyebiliyoruz! ‘Santi Felice e Baccolo’da, bunlardan biri…
Diğer yandan bu ve benzeri yerlerden, aslında bölgenin genelinden elde edilmiş çeşitli eserleri yerinde görmek adına ‘Museum Correale’ye gitmeli… Tarihe ışık tutuyor!
Buradan devam edersek 1349’a tarihli bir yapıyı atlamayalım ‘Sedile Dominova’… Freskleri ve duvar süslemeleri ile kasabanın tarihsel öncüsü kıvamında!
‘Via San Cesareo’; ‘Sorrento’ için olmazsa olmaz! Zira her şey burada! Ana cadde ve her türlü dükkan! Ticaretin kalbinin attığı yer!
‘Sorrento Katedrali’ mutlak görülecek; buralara gelmişken; çünkü özellikleri çok fazla!
11.Y.Y.’a tarihli olan yapı genel anlamı ile ‘Romanesk’ stilde öne çıkar! Ancak farklı bir boyut var bu mimari yapıda! Çok da bulunmaz böylesi? Dış yapı son derece yalın! İçeride ise ciddi bir görkem var? Çok şaşırtıcı!
Bu minik kasabanın bir başka özelliği ise; bir balina ile bir çocuğun hikayesinin anlatıldığı tasvirlerle öne çıkan, ‘Saint Antoniono’ bazilikası!
Anlatılar, söylenenler genelde çok gerçekçi bulunmuyor! Ama burada bir hikaye var!
Bir benzerini, Bodrum civarında ‘İasos’ veya ‘Güllük’te hep işitiriz! Efsane bu; İnanmak size mahsus? Orada durum da balık da farklı tabi! Bir yunus ile bir çocuğun yaşadıkları rivayettir?
Yine de bu bazilika, özellikle barok stili iç mekanı ile ‘Sorrento’da ön plana çıkar!
Diğer yandan ‘Saint Antoniono’ Bazilikası freskleri ile ünlüdür. Sahip olduğu heykeller ise belki de başka bir yazı konusu?
Kasabada korunma amaçlı bir sur sistemi oluşturulmuş ve sonrasında da yeni gelişmeler ışığında yenilenmiş. Bunu çok detaylı görmek ne yazık ki olası değil bugün!
Sonuç olarak ‘Sorrento’; mutlaka görülmesi, gezilmesi, araştırılması gereken yerlerden.
Aslında bizim destinasyonlarımızın tamamında olduğu gibi!
Ne kadar az tanınsa da; çünkü sadece bir kasaba. İtalya’da ve aslında Avrupa’da; hatta dünyada çok özel bir yerleşim!
Öyle değerlendirmeli.