Bulgaristan’ın deniz ticareti ve turizminin bel kemiği!
VARNA
Tarihin büyüttüğü zenginlik!
Herkes eşsiz plajları, şahane kızları, olağanüstü gece hayatı için tercih eder; Varna’yı! Kimi kumar tutkunları da, dumanlı gecelerde; rulet’e, zar’a, kart’a yaren olmaya gider! Herkesin tercihi.
Gezmek; böyle bir şey. Meraktan, ihtiyaçtan, sevmekten, öğrenmekten, keşiften; hatta mecburiyetten. Her şekilde olabilir. Tercih meselesi.
Ben tarih merakımdan, eskiye tutkumdan, destinasyonlarımı seçerken bu kriterleri göz önüne alırım. Tabi pek çok başka kriter de var.
Varna’da iki farklı koleksiyon var ki, hemen ayrı bir yere koyar bu kenti. İlki; tarih öncesinden ortaçağa uzanan, Avrupa’nın en şatafatlı eski eser koleksiyonu. Ülkenin en önemlisi! Toprak materyaller, sütunlar, kabartmalar, mezar taşları.
Bir diğeri de, yapımı yaklaşık 6 bin yıl öncesine tarihlendiği söylenen altın koleksiyonu. Kolyeler bilezikler, başlıklar, boncuklar.
Bunlar kadar olmasa da, bir zenginlik daha size. Balkanlardaki en büyük Roma Hamam kalıntıları da; Varna’da. Osmanlı döneminde, hapishane olarak kullanılan yapı, uzun yıllardır müze. Hemen yanında da benzer bir oluşum daha var.
Görüldüğü gibi yine tarih ile başladık. Amacımız; gittiğimiz yerdeki zenginlikleri sizlere sunmak, gideceklere rehber olmak, gitmişlerin de bilgilerini tazelemek.
Yeşillikler içinde bir yer Varna. Karadeniz’in en güzel suları da burada. Deniz bir harika. Sıcak yaz aylarında, upuzun plajlar deniz tutkunlarının vazgeçilmezi. ‘Altınkumlar’ olarak adlandırılan Zlatni Pyasatsi özel. Yerli ve yabancı turistlerin uğrak yeri, özellikle yaz aylarında. Tabi bunda, ülkenin tek turistik limanının, Varna olması önemli.
Deniz her açıdan önemli Varna için. Ticari faaliyetler, ithalat ihracat için de.
Uluslararası bir havalimanı var, merkeze 10 km. mesafede. Ülkemizden buraya gelecekler için, karayolunu önereceğiz. İstanbul’dan sadece 450 km. Direkt uçuş yok, aktarmalı, özellikle Sofya üzerinden ve problemli. Yalnız karayolu için bir uyarı; Bulgar Polisi pek hoşgörülü değil. Sıkı bir arama, özellikle araçtaki tüm eşyaların indirilip aranması sonrası, ülkeye adım atabiliyorsunuz. Bu arada düzenli otobüs seferleri de var. Ancak tabi yavaş! 9 saat sürebilir yolculuk.
Kuruluşa dair en eski bilgiler, İ.Ö 7. Y.Y.’a dair. Bir Milet kolonisi. Sonraları Trak’ların yerleşimi var. Topraklara sonradan egemen olan çok sayıda kavim tabi!
Halkın ırkının Trak’lar ile Yunan’ lıların bir karışımı olduğu düşünülüyor.
İ.Ö. 587’de, Avar’ların işgali ile yer yerinden oynamış. Makedonlar ise, İ.Ö. 335’de hakim olmuşlar bu topraklarda.
Roma’ya ayrı bir parantez açmalı. Bu imparatorluğun buradaki yansıması; 7 bin m2’ye yayılan hamamlar. 2. veya 3. Y.Y. deniyor. 4. ve 5. Y.Y.’a ilişkin kayıtlara da, rastlanmış. Yenileme, büyütme, onarım işleri olabilir.
Roma döneminde isim ‘Odessos’. Anlamı ne bilinmiyor! Rivayetler; ilk Hristiyan kilisesi adı olduğu? Buna benzer çok laf duyduk başka yerlerde.
‘Var’ kelimesinin kale anlamında olduğu, bizim bildiğimiz ismin buradan geldiği söylenir. Kanıt yok yine bir söylem daha; tabi arada yıllar var. ‘Avar’ egemenliğinin bir uzantısı mı; Var, Varna?
Bulgaristan AB üyesi ve Schengen şart. Euro alın yanınıza, ama aslında Levalazım size. Fakat change sorunu yaşanmaz. Hatta oto kiralama, otel gibi uluslararası şirketlerin uzantısındaki oluşumlarda, euro çok rahat geçer.
Yerel restler ve benzeri yerlerde Levalazım olacaktır ama. Keza gece hayatı tutkunlarının cüzdanlarında da, hem Levahem Euro olmalı.
Yaz gecelerinde Varna gece yaşamı bir başka. Sırf bunun için kente gelenplayboy’lar varmış!
Aman dikkat, gece alkol ve sonrası! Bulgar yeraltı dünyası da, çokça basına yansımıştır. Dikkat diyelim ve geçelim.
Bir sorun İngilizce’nin az konuşulması! Z kuşağı elbette hakim, ama eskiler?
Tarihsel mekanlar; ilginizi çekecek cinsten! 10. Y.Y. ‘St. Athana Sius Kilisesi’, 15. Y.Y. ‘St. Petka Paraşkeva Şapeli’, ortalama olarak benzer tarihler atfedilen ‘Archangel Michael Şapeli ve ‘St. Nicholas Kilisesi’. 4. Y.Y.’a tarihli ‘Konstantine ve Helena Manastırı’. Bilmem daha sayalım mı?
Sayısız medeniyetin iz bıraktığı bu topraklarda, Osmanlı izleri ise çok zayıf günümüzde. 18 caminin 2 tanesi ayakta. 1391-1878 arası, uzun bir dönem,Osmanlı hükmetmiş buraya. Son dönemlerinde ki Rus etkisini de atlamayalım!
Zaten çok sonraları, diğer etkilerle de tam bağımsız Bulgaristan! Devamında yine karmaşık olaylar, 2. Dünya Savaşı ve sonrası 1944 ‘Kızıl Ordu’ işgali!
Sovyet kontrolünde bir hayat; taa 1990’larda o meşhur adım ile yepyeni bir ülke.
Tabi Varna o günden bu yana daha özgür daha özel bir kent; ülke de! Sofya ve Plovdiv kadar önemli! Kimi özellikleri çok daha fazla hatta!
Bulgaristan; Karadeniz’e kıyısı olan beş ülkeden biri. Bu manada yemek özelinde balık önde gibi düşünülür; hayır et öndedir. Kalkan’a, istavrit’e, hamsi’ye elbette rastlayacaksınız; ama domuz, tavuk, dana, çok daha önde.
Burası aynı zamanda bir şarap diyarı. Çok farklı tatlar var; tadın. Bira da elbette! Ünlü ‘Zagorka’yı, deneyin mesela.
Ülkeye dönerken alınacaklar listesine bence Kaşkaval peyniri de eklenmeli. Zaten tüm Balkan da özeldir ama burada bir başka. Eğer arabanız ile geldiyseniz buradaki fiyatlar bize göre ucuz olduğundan, alışveriş gezinizi taçlandıracaktır. Ancak fazla abartmayalım sınır da sorun yaşamayalım. Rakija; tanıdık geldi tabi. Hele bizlere, rakı tutkunu Türk’lere. İsmen yakın ama tat olarak başka.
‘Tanrıların içkisi’ diyorlar. Oldukça sert, genelde mürdüm eriğinden yapılan geleneksel bir içki. Bakalım size nasıl gelecek?
Lezzet tutkunları, Varna’ya kış günlerinde soğukta, ayazda gelirse ne yapmalı? Sayısız çorbalardan tatmalı tabi. Yerel lezzetler enfes, et ile çeşitlendirilen farklı yemekler var. Tarator ve cacık, her öğünün neredeyse vazgeçilmezi; ama bizim ülkemizde kralıyapılır bunların; yine de deneyin.
Farklı aromatik tatlar, bazen değişik baharatlar aynı yemeği bambaşka bir halde sunabilir size. Ben, çokça yaşadım ve tattım.
Fotoğraf tutkunları, eli deklanşörden ayrılmayanlar, sizin içinde özel kareler elbette var burada. Meşhur ‘Pembe Bina’ mesela. 1947’te tarihli ‘Opera’. ‘Deniz Müzesi’, 1923’e tarihli. 1955’de Bakanlık bünyesine dahil olmuş, suya dair ne varsa burada. ‘Doğa Bilimleri Müzesi’ 1960’lara tarihli, doğaya ilişkin her şey hayvan, bitki, veeee?
Müze deyince Varna’da; tabi ‘Arkeoloji Müzesi’, biraz söz ettik kaçırmayın. 1901’e tarihli.
Varna ve civarını gezmek içim 2-3 gün yeterlidir. Bahar ve yaz ayları da idealdir. Kışın karasal bir iklimden dolayı oldukça soğuk.
Konaklama için ‘Primorski’de, ‘Slivnitsa’da keyifli olabilir. Bu arada şehir içi ulaşımda troleybüs, otobüs, taxi mevcut. Ama ben her zaman ne derim? Yürüyün!
Şimdi bir özel mekan; Rus kraliçe ‘Maria Alexanrovna’ya ithafen. Ülkenin de kentin de özeli. 1886’ya tarihli ‘Dormition Katedrali’. Varna Katedrali de denir. 1,5 ton ağırlıktaki çan ünlü de, asıl ün başka konuda. St. Petersburg’daki ‘Peterhof Tapınağı’ örnek alınarak yapılmış burası. Altın sarısı kubbeler aslında yabancımız değil. Burası bir piskoposluk merkezi.
Son olarak, ‘Sea Garden’ içinde, değişik sportif ve sanatsal aktivitelere uygun yapıların varlığından söz edelim. Biraz zaman ayırmakta fayda var. İlginç sergilemeler var. Bir örnek; ünlü ‘Hamidiye’ gemimizi batıran torpito botu mesela!
Doğu Avrupa’da, çöl benzeri tek oluşum da; Varna’da! ‘Taş ormanı’da deniyor! 5-7 metre kaya oluşumları ilginç.
Bulgar’lar için, soğuk, can sıkıcı, Türk düşmanı gibi söylemler duymuşsunuzdur. Evet, geçmişte yapılanları unutmadık; zoraki göçleri örneğin. Ancak bugün bunlardan neredeyse hiç söz edilmiyor. Can sıkacak hiçbir olaya tanık olmadık. Tam tersi Türk olduğumuzu öğrenince yakın davranan çok kişi tanıdık.
Ben, gidin görün derim. Varna’yı yaşayın, Karadeniz ile tanışın, etlerine, balıklarına bir bakın, isterseniz gecelere ‘akın’!
Ülkeye keyifli anılar ile döneceğinize bahse girerim.
Varna; karar sizin!